Powell, CBS televizyonunda yayınlanan “60 Dakika” programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonun son bir yılda gerilediğini ve son 6 ayda oldukça keskin bir düşüş gösterdiğini belirten Powell, iyi bir ilerleme kaydettiklerini ancak “işin henüz tamamlanmadığını” söyledi.
Powell, ABD ekonomisinin güçlü olduğunu belirterek, “Büyüme sağlam bir hızla devam ediyor. İş gücü piyasası güçlü: işsizlik yüzde 3,7 ve enflasyon düşüyor. Ekonominin bu kadar güçlü olmasıyla faiz indirimine ne zaman başlanacağı sorusuna dikkatli yaklaşabileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.
“BİRAZ DAHA GÜVEN İSTİYORUZ”
Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düştüğüne dair daha fazla kanıt görmek istediklerini yineleyen Powell, “Biraz güvenimiz var. Güvenimiz artıyor. Faiz oranlarını düşürmeye başlamak gibi çok önemli bir adımı atmadan önce biraz daha güven istiyoruz.” diye konuştu.
Powell, daha iyi verilere görmek istediklerini belirterek, bunun verilerin yeterince iyi olmadığı anlamına gelmediğini de ifade etti.
Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin hemen hemen hepsinin bu yıl faiz oranlarını düşürmenin uygun olacağına inandığına işaret eden Powell, bunun “ne zaman” olacağı sorusuna ise “verilere bağlı olacağı” yanıtını verdi.
Powell, “Yapabileceğimiz en iyi şey, çok erken hareket etme riskini çok geç hareket etme riskine karşı tartmak ve bu kararı gerçek zamanlı olarak vermektir.” dedi. Beklentilerine dayanarak “o zamanın” geldiğini söyleyebileceğini belirten Powell, iş gücü piyasasında zayıflığın veya enflasyonun ikna edici bir şekilde düştüğünün görülmesinin daha erken harekete geçme isteklerini artıracağını belirtti.
“KARARA DİKKATLİ YAKLAŞACAĞIZ”
Jerome Powell, faiz indirimlerinde “erken harekete geçmenin tehlikesinin” sorulması üzerine ise şunları kaydetti:
“Çok erken hareket etmenin tehlikesi, işin tam olarak tamamlanmaması ve son altı aydır elde ettiğimiz iyi okumaların bir şekilde enflasyonun nereye doğru gittiğine dair gerçek bir gösterge olmadığının ortaya çıkmasıdır. Durumun böyle olduğunu düşünmüyoruz. Yapılacak ihtiyatlı şey; biraz zaman tanımak ve verilerin enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye indiğini teyit etmeye devam ettiğini görmek.”
Faiz indiriminde çok erken harekete geçilmesi halinde enflasyonun yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde bir yere yerleştiğini görme ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşündüğünü belirten Powell, “Ekonomide gördüğümüz güç nedeniyle bu karara yaklaşırken dikkatli olabileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.
Powell, faiz indiriminde geç kalınması halinde ise politikanın çok sıkı olacağını bunun da ekonomik aktivite ve iş gücü piyasası üzerinde baskı oluşturabileceğini dile getirdi.
“DOĞRU ZAMANI SEÇMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Enflasyonu zaman için yüzde 2’ye döndürmeye kararlı olduklarını ancak faiz indirimi için yüzde 2’ye ulaşmayı beklemeyeceklerini yineleyen Powell, şu anda aktif olarak faiz oranlarını düşürmeyi düşündüklerini, enflasyonun yüzde 2’de olmadığını ancak aşağı yönlü olmasının kendilerini rahatlattığını aktardı.
Powell, faiz indiriminin gerçekleşmesini sağlamak için Fed’in araçlarını kullanmaya odaklandıklarını belirterek, kısıtlayıcı para politikasını tersine çevirmeye başlamak için zamanı seçmenin bunun bir parçası olduğunu ifade etti.
Faiz indirimlerine başlamak için doğru zamanı seçmeye çalıştıklarını vurgulayan Powell, enflasyonun yüzde 2’ye düşeceğinden daha fazla emin olmak istediklerini vurguladı. Powell, “Komitenin yedi hafta sonra yapılacak mart toplantısında bu güven seviyesine ulaşmasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.” dedi.
“KARARIMIZDA SİYASETİ DİKKATE ALMIYORUZ”
ABD’de bu yıl yapılacak başkanlık seçimleri doğrultusunda politikanın Fed’in zamanlamanızı ne ölçüde etkileyeceği sorusuna Powell, “Kararlarımızda siyaseti dikkate almıyoruz. Asla almayız.” yanıtını verdi.
Powell, Fed’in 2021’de enflasyonu fark etmekte çok mu yavaş kaldığı sorusu üzerine ise “Geriye dönüp baktığımızda, politikayı daha erken sıkılaştırmanın daha iyi olacağını söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
O dönemde ekonominin çok dinamik olduğunu ve kendisini oldukça hızlı bir şekilde düzelteceğini düşündüklerini aktaran Powell, “Bizim müdahalemiz olmadan enflasyonun oldukça hızlı bir şekilde ortadan kalkacağını düşündük. Bunun geçici olacağını. Dünya çapındaki iktisatçıların görüş birliği olmasa da çok yaygın bir görüşü vardı. Veriler bu değerlendirmeye, bu hipoteze, öyle olmadıkları noktaya kadar bir bakıma uygundu. Böylece 2021’in dördüncü çeyreğinde enflasyonun bahsettiğim anlamda geçici olmadığı ortaya çıktı.” diye konuştu.
“ABD UZUN VADEDE SÜRDÜRÜLEMEZ BİR MALİ YOLDA”
Powell, ABD’nin ulusal borcuna ilişkin soruya da maliye politikası hakkında yorum yapmamaya çalıştıklarını ancak uzun vadede ABD’nin sürdürülemez bir mali yolda olduğunu, bunun borcun ekonomiden daha hızlı büyüdüğü anlamına geldiğini dile getirdi.
Mali açıdan sürdürülebilirliğe öncelik vermenin zamanın geldiğinin oldukça geniş çapta anlaşıldığını düşündüğünü belirten Powell, bunun ne kadar erken olursa o kadar iyi olacağını kaydetti.
Uzaktan çalışma modeliyle ülke genelinde ofis binalarının değerinin düşmesine bağlı olarak gayrimenkul kaynaklı başka bir bankacılık krizi olasılığının sorulması üzerinde de Powell, bunun pek olası olduğunu düşünmediğini aktardı.